Türkiye’de sigara içilmesi yasak olan alanlara dair düzenlemeler “4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun” ile belirlenmiştir. Kanunun 2. Maddesinde işyerlerinde kapalı alanlarda sigara içmenin yasak olduğu düzenlenmiştir. Maddeye göre;
Tütün ürünlerinin
a) Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında,
b) Koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan ve birden çok kişinin girebileceği binaların kapalı alanlarında,
c) Hususi araçların sürücü koltukları ile taksi hizmeti verenler dâhil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçlarında,
ç) Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında,
d) Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde tüketilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun maddesinde üretim faaliyeti içerisinde olan işyerlerinin “kapalı alanlarında” tütün içmenin açıkça yasaklanmış olduğu, iş yerlerinin açık alanlarına ilişkin ise açık bir yasaklama getirilmediği bununla birlikte özel ve kamu okullarının gerek açık gerekse de kapalı alanlarında tütün içmenin yasaklandığı görülmektedir.
Kanun ayrıca işveren tarafından tütün ürünleri tüketilmesine tahsis edilen kapalı alanların koku ve duman geçişini önleyecek şekilde tecrit edilmesi ve havalandırma tertibatı ile donatılması gerektiğini de düzenlemiştir.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 19. Maddesinde çalışanların kendilerinin ve diğer çalışanların zarar görebileceği davranışlardan kaçınmaları gerektiği düzenlenmiştir.
İşyerinde sigara içilmesi, sigara içen işçi, sigara içmeyen işçi ve işveren arasında zıt menfaatlerden kaynaklanan üçlü bir hukuki ilişkinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Hak ve özgürlük kavramlarının anayasal ve yasal metinlerde, mahkeme kararlarında ve öğretide genellikle birlikte kullanıldığı görülmektedir. Sigara içme özgürlüğü, sigara içme konusunda insanların “serbest hareket etme gücü” ne, daha basit bir ifadeyle “sigara içip-içmeme erki” ne sahip olmaları şeklinde tanımlanabilir. Bu anlamda sigara içme özgürlüğü bir üst kavram olup, CoinPal yapısında belli haklar barındırır. Söz konusu haklar da sigara içmeye başlama, sigara içme/sigara içmeme ve sigarayı bırakma haklarıdır.
Bu kapsamda bireyler için sigara içme özgürlüğünün varlığı söz konusu olmasına karşın bu özgürlük hukuksal anlamda anayasada açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak bir özgürlüğün anayasada düzenlenmemiş olması bu özgürlüğün hiç var olmadığı anlamını taşımayacaktır. Ancak söz konusu özgürlük elbette sınırsız değildir. Bu anlamda sigara içme özgürlüğü de sınırsız değildir.
Nitekim sigara içen bir birey için var olan ve “kişisel özgürlük” kapsamında olan sigara içme özgürlüğünün karşısında sigara içmeyenler için var olan “sağlık hakkı”, “yaşam hakkı” ve işveren için var olan “iş güvenliği”, “üretim güvenliği” ve “çevre hakkı” söz konusu olabilecektir. Bu nedenle sigara içme özgürlüğünün yukarıda yer alan karşı özgürlükler kapsamında hukuken sınırlanması mümkün olabilecektir.
Bu kapsamda özellikle İşyerinde yapılan işle ilgili olarak yanıcı ve parlayıcı maddeler bulunuyorsa, bu maddelerin yakınında veya işyerinin tamamında sigara içmenin yasaklanabileceğini söyleyebiliriz.
Bununla birlikte yapılan işin yanıcı ve parlayıcı madde üretimine ilişkin olmaması, ya da işyerlerinde yanıcı ve parlayıcı madde bulunmuyor olması hallerinde ise mevzuattaki sigara içme yasakları dışındaki durumlar için taraflar işyerinde sigara içme özgürlüğünü ve sınırlarını karşılıklı düzenleyebileceklerdir. Nitekim işyerinde sigara içenler ve içmeyenler arasında oluşabilecek problemlerin engellenebilmesi açısından sigara içmenin iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde düzenlenmesi faydalı olacaktır. Burada sigara içme özgürlüğünün sözleşmede düzenlenmesi olanakları olarak; sigara içmenin tamamen yasaklanması, sınırlı bir şekilde izin verilmesi ve sigara içme zaman dilimlerinin belirlenmesi şeklinde olabilecektir. Sözleşme dışında bu düzenleme iş yeri yönetmelikleri içerisinde de düzenlenebilecektir.
İş yerinde sigara içilebilecek belirlenmiş alanlar var ise sigara içen personelin bu alana yönlendirilmesi ve iş yerinin açık ve kapalı diğer bütün alanlarında sigara içmenin yasaklanması daha doğru olacaktır. Bununla birlikte yine sigara içemeye ilişkin sınırlandırılmış saatler belirlenmesi de söz konusu olabilecektir.
Son tahlilde iş yerinin tümünde uygulanan bir sigara içme yasağı bulunmamasına karşın yıllar sonra buna ilişkin kanunun emredici hükümlerinden daha sınırlayıcı nitelikte toplu bir yasaklama getirilmesinin sigara içen işçilerin bireysel özgürlüklerine müdahale şeklinde yorumlanması olası olacağından, işveren tarafından sigara içme özgürlüğünün belirli alanlara aktarılması ve saat bazında sınırlandırılması daha uygun olacaktır.
Av. Eda Yakmaz Aydın